16'sında Halkın Umudu - 18'inde Kahraman Sıla Abalay

16'sında Halkın Umudu - 18'inde Kahraman Sıla Abalay

Devamını Oku »

Kitap Adı: 16'sında Halkın Umudu - 18'inde Kahraman Sıla Abalay
Yazar Adı: Sevil Sevimli Güler
Yayınevi: Boran Yayınevi


Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız







ÖNSÖZ 
Sila Abalay 1 Ekim 1999 Ardahan doğumlu. 18 yaşında bir Dev-Gençli, Liseli Dev-Gençlidir Sıla. Örgütü akrabalarıyla tanımıştır ama asıl olarak Şafak Yay­la’nın öğrencisidir. Genç yaşında sorumluluklar alan Sıla, partinin genç kadro­lara güvenle yaklaşımının da en iyi örneklerinden biridir. 

Sıla, her 15 saniyede bir işçinin hayatını kaybettiği bir dünyada ve her gün ya­şanan işçi cinayetlerinde 4-5 işçinin öldüğü bir ülkede yaşıyordu. Çok geriye gitmeye bile gerek yok; 16 yaşındaki işçi Ömer Faruk, 1 Mayıs günü iş yerinde iş cinayetinde katledildi. 

Sıla, her dört kişiden birinin işsiz olduğu bir ülkede yaşıyordu. İşsizliğe, yok­sulluğa son vermek için mücadele ediyordu. 
Sılalar, ekmek almaya giderken katledilen Berkinlerin ülkesinde yaşıyordu. 
Bir röportajında, yoksul halkın sorunlarını ve adaletsizliği ve nedenlerini söyle anlatıyordu Sıla: 
"Evet, bu ülkede onlarca çocuk katledildi Uğur daha 12 yaşında 13 kurşunla. Berkin ise 14 yaşında katledildi. Bugün Ceylan’ın katiline sadece 28 bin para cezası veriliyor. Biz herkese soruyoruz bir çocuğun canının değeri 28 bin mi? 
Uğur Kaymaz Berkin Elvan nezdinde katledilen bütün çocukların hesabını sor­mak içindir bizim kavgamız. 
Evet, biz adalet istiyoruz katledilen çocuklarımızın katilleri ellerini kollarını sallayarak gezememeli. Bu devlet, bu iktidar çocuk katilidir. Bugün Berkin’in Uğur’un katillerini koruyor ama biz bu kampanya ile onlara adaleti uygulattı­racağız, katilleri yargılamak zorunda kalacaklar. Tüm dünyaya ulaşacak sesi­miz, tüm halka ulaşacak. Berkin Uğur bu halkın çocuklarıdır, bizim savaşımızla halkımız adalet isteyecek. 
Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan Kürdistan için, 'Çocuk da olsa kadın da olsa gereken yapılacak demişti. Haziran ayaklanması sürecinde 'Polise tali­matı ben verdim diyerek saldırıları en yetkili ağızdan sahiplendi.
Tayyip Erdoğan'ın suçu nedir? 
Azmettiren diyebilir miyiz? 
Tayyip Erdoğan’ın suçu azmettiren değildir sadece Tayyip Erdoğan’ın suçu bir de değildir o bizzat katildir, soyguncudur. Halkımızın kanını iliğini sömürmüş­tür, çocuklarımızın canını almıştır, beyinlerini sokağa akıtmıştır. Onun suçu basit değil o halka karşı düşmanlık etmektedir, halk düşmanıdır. Kesinlikle Tayyip Erdoğan’ın yakasındadır bu halkın eli. 
…Uğur’ uda unutmadık unutturmayacağız, 40 günlük ayaz bebeği de unutmadık Ceylan’ı da unutmadık gezi şehitlerimizi de unutmadık. Hasan Ferit Gedik'i de unutmadık biz hiçbir şeyi unutmadık bu halkta hiçbir şeyi unutmaz." 
Yüreği ve bilinci katledilen halk çocuklarının hesaplarını sormakla dolu bir Dev-Gençlidir Sıla. Devrimcilik nedenlerini anlatırken şöyle diyordu: 
“Devrimcilik zorunluluktur çünkü; 
- Enes 10 yaşında, ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda, - Tekstilde ça­lışan İdris’i patronu dövdüğü için, 
- Sonevler’de oturan çocuklar konuşmaktan utandığı için...” 
Bunun için devrimcilik yaptığını söyleyerek halkımızın, çocuklarımızın maddi ve manevi yokluklarını anlatıyordu. 
Altınşehirliler Sıla’yı 2014 yılında tanıdı. Daha 15 yaşındaydı. Halkımız bağrına basmıştı Sıla’yı. Emekçiliğiyle, mütevazılığıyla, güler yüzüyle, sorunlar karşı­sında pes etmeyişiyle, inadıyla, öfkesiyle kendisini halkına, vatanına adamış bir devrimciydi Sıla’mız... 

Evet, Sılalar bizim komutanlarımızdır. Sılalar bizim yol gösteren kılavuzumuz­dur. Daha 15’inde halkın sorunları için yanıp tutuşan, çözümler arayan Sılala­rımız, komutanlarımız, yol göstericilerimiz oldukça bu halkı kimse yenemez, direnenleri bitiremez. 

Ne mutlu ki Sıla gibi komutanlarımız var. Evet, böyle bir ülkede Sılalar direni­yor. 18 yaşında Sıla, genç yaşına rağmen; ülkenin, dünyanın sorunlarına vakıftır. Sıla, açlığımızın yoksulluğumuzun, beslenme, barınma, sağlık sorunlarımızın sorumlusunun bu düzen olduğunu bilen, bu düzenin hiçbir sorunumuzu çö­zemeyeceğini bilen ve bu düzene karşı savaşma kararı almış bir devrimcidir. 
Halkımız Sıla’yı ilk kez, katledilen yaşıtı Berkin’e adalet isterken tutuklandığı zaman tanıdı. Sıla, hapishanelerde yaratılan değerleri 122’ler gibi değerlerini savunan bir özgür tutsaktı. 2 aya yakın açlık grevi yaparak, onu ve düşüncele­rini teslim almaya çalışan düşmana ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.

Sıla Abalay, 6 Mayıs 2017 tarihinde, günün ilk ışıklarıyla, AKP’nin katil polisleri tarafından kaldığı evde katledildi. Direniş geleneğimizi onurla temsil etti Sıla. Katil sürülerinin “teslim ol!” çağrısına zafer sloganlarıyla cevap verdi. 
Sıla, 1995’te katledilen Komutan Sibel’in 6 Mayıs 2017’de ete kemiğe bürünmüş halidir. Komutan Sibel’in ölmediğini bizlere bir kez daha göstermiştir. 
18 yaşındaki Sılalar, direnme tarihinden öğrenmiş, devrimci geleneklerle bü­yümüş ve yeni gelenekler yaratmıştır. 16’sında halkın umudu, 18’inde kahrama­nı olmuştur. 
"Kendimi Mücadelenin Ortasında Görüyorum. Yeni İnsan’a Ulaşmak İstiyorum” Diyen Sıla, 16’sında Halkın Umudu, 18’inde Halkın Kahramanı Oldu. 
18 yaşındaki Sılalarımız şimdi direnme ve savaşma sebebimizdir. Sılalar için direnmeli, katledilen halk çocuklarının hesabını sormak için savaşmalıyız.

0 Reviews