Devamını Oku »

Kitap Adı: Başeğmeyen Kadınlar
Yayınevi: Boran Yayınları


Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız



Devletin kadın siyasi tutsakları ayırma planının uygulandığı yerlerden biri de Uşakhapishanesiydi. Kadın tutsaklar, ilk kez erkek tutsakların olmadığı bir hapishanede kalacaklardı. Buca'dan bu plan çerçevesinde Uşak hapishanesine sevkedilen kadın tutsaklar, daha ringdeyken şöyle diyorlardı kendi kendilerine. "Efeler diyarından kadın efelerin sesi mutlaka duyulacak!"

Böyle de oldu. "Kadın efeler", Uşak'ta zulmün karşısına aşılmaz bir barikat kurdular. Büyük direnişin Uşak cephesinin destanı böyle yazıldı. Bu kitap böyle çıktı ortaya. Uşak, "aşıklar diyarı" demektir.

Uşak hapishanesindeki kadın tutsaklar, kırk yıllık Uşaklılardan daha Uşaklıydılar. Çünkü onlar da sevdalıydı. Sevdalıydılar vatanlarına. Sevdalıydılar halklarına.
Sosyalizme sevdalıydılar. Sevdalarını savunmak için savaştılar Uşak cephesinde.
Sevdalarını savunurken ölümsüzleştiler.

19 Aralık 2000'de saldırı düzenlenen 20 hapishane içinde, Uşak hapishanesi, sadece kadın tutsakların kaldığı bir hapishane olarak diğerlerinden ayrılıyordu. Ama ne katliamda, ne direnişte bir farkı yoktu öteki hapishanelerden. Kadınlar bu mücadelede onyıllardır en öndeydiler. Özgür kadın tutsaklar, 12 Eylül cuntasından bu yana hapishanelerdeki her direnişin içindeydiler. Varolmak için,
ayakta durmak için erkeğe muhtaç kadın tipini onlar çoktan aşmışlardı. Uşak'ta bunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtladılar.

Büyük direnişin 117 şehidinin dördü Uşak'tan verildi:
Yasemin Cancı, Berrin Bıçkılar, Sevgi Erdoğan ve Günay Öğrener. Uşak'taki kadın tutsaklar, 5. yılına giren direnişin hiç bir aşamasının dışında, gerisinde kalmadılar. Direnişin yöneticisi de, savaşçısı da kendileriydiler. Bu kitap, bir hapishanede, yöneticilerinin, savaşçılarının hepsinin kadın olduğu bir direnişi anlatıyor. Bu nedenle kitaba "başeğmeyen kadınlar" adını verdik. Uşak'taki özgür kadın tutsaklar, 19 Aralık'ta gösterdikleri  cüretle, 5. yıla giren direnişte yeralışlarıyla, bu sıfatı taşımaya layık olduklarını çoktan gösterdiler.

Başeğmeyen Kadınlar kitabı, büyük bölümüyle Uşak hapishanesindeki tutsakların kaleminden çıktı. Ancak tek bir tutsağın anlatımı değil. Büyük direnişin Uşak cephesi, ve bu cephede verilen şehitler, birbirini izleyen bölümlerde farklı farklı tutsakların gözünden anlatılıyor. Başeğmeyen Kadınlar, Buca hapishanesinden kadın tutsakların Uşak hapishanesine sevkedilmeleriyle başlıyor; sevkten önce de Uşak'ta kalan kadın tutsaklar vardı. sevkten sonra Uşaklı ve Bucalı kadın tutsakların tarihi birleşiyor. Birleşen tarih, direniş içinde akıp gidiyor.

Kitabın bölümleri, direnişin çeşitli aşamalarına göre ayrıldı. İlerleyen sayfalarda ise Sevgi Erdoğan'ın Günlüğü, Uşak Hapishanesi şehitlerinin özgeçmişleri gibi bölümler yeralıyor.

Yasemin Cancı ve Berrin Bıçkılar'ın şehit düşmesiyle başlayan süreç, alnı kızıl bantlı direnişçilerin şehitlik yolunda ilerlemesiyle devam ediyor. Bu anlamda Büyük Direnişin Uşak Cephesi'nin tarihi de, henüz tamamlanmış
değil. Çünkü; 20 Ekim 2000'de başlayan Büyük Direniş, bu kitabın
yayına hazırlandığı tarih olan 2004 Kasım'ında 117 şehitle sürüyor...

0 Reviews