Devamını Oku »
Kitap Adı: Darağaçlarında Yapılan Siyaset: İDAM
Yayınevi: Haziran Yayınları
Yayınevi: Haziran Yayınları
ÖNSÖZ
"Kimliğimiz devrimci mücadelemizdir." dediler.
"Biz devletin elinde siyasi rehineyiz. " dediler.
"İdamlardan dolayı anaların hiçbir zaman ağlamayacağı bir düzeni nasıl kurabiliriz, buna kafa yoralım." dediler.
Ve 12 Eylül'ün idamlarını bir cümle ile özetlediler:
"Halkın örgütlü mücadelesini engellemek için, oligarşi, idam larla 'son darbe' (imha) taktiğine, daha sonra da 'rehin takti ği'ne başvurdu."
İdamlar olgusuna ilişkin yeni ve cüretli saptamalarda bulun dular. "İdamlar tarih sahnesine ilk defa bir suçu cezalandırmak için değil, gizlemek amacıyla ortaya çıktı. Biz, yarın iktidar oldu ğumuzda, bugün gizlenen gerçek suçları yok etmek için idamla ra başvurmak zorunda kalsak bile, onu bir daha gelmemek üze re, kesin olarak ancak bizim düzenimiz ortadan kaldıracaktır."·
Darağacının boyunu posunu sordum onlara, "12 Mart ve 12 Eylü/'de onlarca kez kırdık." dediler.
Mahir Çayan'ları, Deniz Gezmiş'leri, İbrahim Kaypakkaya'ları sordum; "Ölümü değil, bomba ve kurşunla, darağacıyla, işken cevıe oliaarşinin ektiği devrim rüzgarını anımsıyoruz." dediler ve eklediler: "Biz ve emekçi halkımız, iktidarı almak için devrim rüz garını fırtınaya çevireceğiz.
İşkenceyi sordum, "Şerefsizliktir." dediler.
Pişmanlığı sordum, emperyalizm ve bir avuç işbirlikçisini gösterdiler. "Bugün güçlü olmak, yarının garantisi değildir. Çün kü haklı değiller. Onlar düşünsün."
İdamları sordum, "İdam, darağaçlarıyla yapılan siyasettir." dediler.
12 Eylül öncesini sordum, "Faşizm ve oligarşinin kabusu '12 Eylül öncesine dönmek'tir. Ama biz bundan, halkın kurtuluş mü cadelesinin yükselmesini, faşizmin geriletilmesini, halkımızla Marksist-Leninist hareketimizin bütünleşmeye başlamasını, dev rim yolundaki gençliğimizi ve devrimci bir süreci anlıyoruz. 11 de diler. "Biz, yine de 12 Eylül öncesine dönmeye değil, yürüttüğü müz iktidar mücadelesinin sıcak pratiğine hasretiz. "
Bu zamana kadar 11kader "le ri üzerinde insanların bir şeyler söyleyip peşinen "suçlu" ilan ettiği idamlıklar, bu konuda ne dü şünüyor? "İdamlar kalksın, insanlar öldürülmesin, idamlara karşı çıkalım diyorsunuz. Ne güzel. Biz de aynı şeyi ama biraz farklı olarak şöyle söylüyoruz: Bir sınıf terörü olarak idamların yeryü zünden silinmesinin garantisi, sıcak sınıf savaşlarının artık ya şanmayacağı, burjuva sınıf egemenliğinin bir daha yeşeremeye ceği bir düzen kurmaktır. Bu düzen için mücadele, teröre ve idamlara karşı mücadeleyi de kapsar. "
Darağacı diye soruyorum, "Biçimdir, kurşt.Jnun, elektrikli san dalyenin, bay giyotinin, kılıcın, taş ve ateşin soyundandır ve hep sinin damarlarında bir sınıfın başka bir sınıfa karşı şiddeti, terö rü dolaşır. 11 diyorlar.
12 Eylül mahkemelerini soruyorum, "Sahtekarlık, yalan, işken ce, keyfiyet ve hainlerin hizmetleri üzerine kurulmuş, emir komu tayla çalışan, cüppeyle halk kitlelerini kandıran faşist askeri mah kemelerdir. 11 diyorlar.
DEVRİMCİ SOL (I) Davası tutsaklarına sordum: "Bir gün kar
şınıza boynu kırık bir ağaç çıkaracaklar, o anda ng/er düşünür
insan, neler yapar?" Bu sorunun yanıtını da aldım, on yıldır darağacının gölgesinde karanlığa karşı savaşanlardan.
Sordum, "Af istemiyoruz, özgürlük ellerimizdedir." dediler. "Biz, Türkiye halklarının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi
ni yükselttikçe, halkın savaşıyla, halkın iktidarıyla, halkın yöneti miyle özgürlük yolunu açacağız, açıyoruz."
Evet, faşizm darağaçlarıyla bir siyaset yürüttü. Başarılı oldu mu? Devrimci/er bu temel soruyu da yanıtladılar ...
Mücadeleye atılışları, mahkemeler ve idam olayını üç bölüm de yanıtladılar. Gazeteci DeniZ Tezte/'e de, tanıklık ettiği süreç te, basını ve DEVRİMCİ SOL (/) Davası'nı sordum. Söyleşiyi tut sak yakınlarından bazıları ile tamamladım. Ortaya bir tablo çıktı.
Devrimci mücadeleye yeni bir coşku katması dileğiyle...
Mart 1990
0 Reviews