Devamını Oku »
Kitap Adı: Halkın Mühendis Mimarları Yürüyor
Yazar Adı: Hüseyin Özarslan
Yayınevi: Boran Yayınları
Yazar Adı: Hüseyin Özarslan
Yayınevi: Boran Yayınları
Merhaba,
Uzun ve bir o kadar da öğretici, yorucu ve bir o kadar da umut verici bir yürüyüşün ardından merhaba.
Düzenin dayattığı sorunlara çözüm üreten, düzeni besleyen mühendislik mimarlık anlayışını yıkmak amacıyla; halk için mühendisliğin nasıl yapılması gerektiğini gösteren Teoman Öztürklerin, Tülin Aydınların, Hasan Balıkçıların ilk adımlarını attığı bu yürüyüşün bayrağını devralarak; geçmişten bugüne ülkemizde yürütülen devrim mücadelesinin bir öznesi ve parçası olarak yaratılan halk için mühendislik mimarlık anlayışıyla, halkın içinden çıktık bu yola.
Bu anlayış hiçbir zaman yalnızca kendi mesleki alanımızla ilgili mücadeleyle sınırlı olmadan, halkın her alandaki mücadelesinin bir unsuru olduğumuz bilinciyle, ülkemiz koşullarında verilen devrim mücadelesinin bir parçası olmaktır aynı zamanda. Bu anlayış Teoman Öztürklerle yaratılan mesleki örgütlenmenin işçi sınıfıyla dayanışmasının örülmesiyle, Tülin Aydınların halkın bil- inçlenmesi ve örgütlenmesinde sıra neferi olmasıyla, Hasan Balıkçıların halkın çıkarları için canını ortaya koymasıyla örüldü. Bugün halkın mühendis mimarlarının mahallelerde kentsel dönüşüm saldırılarına karşı; doğayı ve yaşamı katleden 3. Köprü projesine karşı; su kaynaklarımızı kirleten, tüketen HES projelerine karşı; kısaca sistemin bitip tükenmek bilmeyen kar hırsıyla halkın sağlığını, güvenliğini ve temel yaşam haklarını hiçe sayan bu anlayışa karşı verilen mücadeleyle yürümeye devam ediyor. Ve bu büyük yürüyüşün bir parçası olan biz Halkın Mühendis Mimarlarının İstanbul’dan Ankara’ya olan 17 günlük yürüyüşü, bu faşist düzenin dayatmalarına karşı bir cevap oldu.
Emperyalizm hayatın her alanında kendisine karşı gördüğü en küçük muhalif tutumu bile yok etmek için azgınca saldırıyor ve bu saldırıdan mühendis mimarların demokratik kitle örgütü olan TMMOB de fazlasıyla payını alıyor. Yıllardır planlı ve örgütlü bir şekilde TMMOB’ye karşı yürütülen bu saldırıya TMMOB içerisin- den ciddi bir direniş gösterilememiş; tam tersine sürekli düzenle uzlaşılabileceği düşünülmüştür. 2009’de Devlet Denetleme Kurulu’nun hazırladığı raporla düzenin çok daha açık bir şekilde ortaya çıkan saldırılarına karşı direniş gösterilmemiş ve bu saldırılar her geçen gün şiddetini arttırarak bugünkü duruma gelmiştir.
En başından beri Halkın Mühendis ve Mimarları bu saldırılara karşı doğru mücadele şeklinin düzenle uzlaşarak değil onunla mücadele ederek yapılabileceğini savunmuşlardır. Raporun yayınlandığı ilk günden itibaren aktif mücadelenin her aracıyla halka ve meslektaşlarımıza ulaşılmaya çalışılmış; bildiri dağıtımından basın açıklamalarına, açlık grevlerine kadar tüm araçlar kullanılmış ancak saldırının boyutu her geçen gün artmıştır. Haziran Ayaklanmasında eksiğiyle ve yetersizliğiyle de olsa halkın yanında tavır alan mesleki demokratik kitle örgütü TMMOB de, tüm halkımız gibi çıplak yüzünü defalarca kez sergilemekten çekinmeyen faşizmden fazlasıyla nasibini almıştır. Bu noktada yeni propaganda araçları üretmek gerektiği bilinciyle ve halk için mühendis mimar olma sorumluluğuyla İstanbul’dan Ankara’ya adım adım yürüme fikri ortaya çıkmıştır.
Adım adım Ankara yürüyüşümüzde sadece TMMOB’ye yönelik saldırının karşısında durmak amaçlı değil, aynı zamanda halkın mühendis mimarları olma bilinciyle halkın tüm kesimlerine yönelik saldırılara karşı direndiğimiz, direneceğimiz ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimiz şiarıyla çıktık yola...
Yolumuz uzundu, zorluydu ancak umut ve inanç doluydu. Adımlarımızı her gün farklı bir dayanışma ve direniş için attık. 1999 depreminde Kocaeli, İzmit ve Adapazarı’nda kaybettiğimiz halkımız için; direnen Kazova işçilerine destek olmak ve tüm işçi sınıfının emek sömürüsüne dur demek için; tutsak devrimci mühendis-mimar ve öğrenciler için; Tüm hasta tutsakların serbest bırakılması için; sabah ekmek almaya giderken faşist düzen tarafından başından gaz kapsülüyle vurulup evine dönemeyen 14 yaşındaki Berkin Elvan için; fabrika atıklarıyla kirletilen Ergene nehri ve HES’lerle kurutularak yok edilen tüm derelerimiz için; kentsel dönüşüme karşı yoksul halkın barınma hakkı için; Amerikan emperyalizmine karşı direnen Suriye halkı ve tüm Ortadoğu halkları için; Haziran ayaklanmasında şehit düşen Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, İrfan Tuna ve Ali İsmail Korkmaz için; AKP’nin rant projeleri olan 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul vb. ile yok edilmek istlenen ormanlarımız, su havzalarımız ve tüm yaşam alanlarımız için ve mücadelemizin özünü oluşturan EKMEK, ADALET VE ÖZGÜRLÜK için yürüdük adım adım...
Düzenin her türlü faşist saldırısına ve baskısına karşı asla taviz vermedik, inançla ve kararlılıkla yolumuza devam ettik. Çünkü biliyorduk; haklı olan bizdik.
Bu kitapta yürüyüşümüz süresince her günün bitiminde kolektif bir çalışmayla yazdığımız günlükler, yaptığımız basın açıklamaları, yürüyüşümüz boyunca bizleri hiç yalnız bırakmayan dostlarımızın, halkımızın destek mesajları, fotoğraflarımız ve destek olmak amacıyla yürüyüşümüzün bir kısmına katılan dostlarımızın düşünceleri bulunmaktadır.
Bizleri yürüyüşümüz boyunca yalnız bırakmayan, telefon ve maille bizlere ulaşarak destek veren tüm dostlarımıza; mola verdikleri lokantalarda sohbetler ettiğimiz ve bizi her daim kornalarıyla selamlayan kamyonculara; evlerini ve gönüllerini bi- zlere açan insanlarımıza; yürüyüşümüze destek amaçlı gelen ve bizimle yürüyen dostlarımıza, kitabımızın hazırlanmasında emeği geçen tüm arkadaşlarımıza ve büyük ailemize sonsuz teşekkürler…
0 Reviews