Hayatı Politikleştirmek

Hayatı Politikleştirmek

Devamını Oku »

Kitap Adı: Hayatı Politikleştirmek
Derleyen: Ercan Kartal
Yayınevi: Boran Yayınları



Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız


Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız


ÖNSÖZ...

HAYATI POLİTİKLEŞTİRMELİYİZ...
Elimizde ki kitap bize; Hayatın politikleştirmede rehber olacak, hayatımıza devrimdi değerler katacak, bizi devrimcileştirmede yardımcı olacak bir ktiap. Hayatı politikleştirmenin önemi nedir? Neden hayatımızı politikleştirmeliyiz ve bunu nasıl yapacağız. Bu soruların cevabını bu elinizde ki kitapta bulacaksınız.

Düzen her bir yanımızı kuşatmış durumda. Her yerden bize saldırmaya, beyinlerimizi işgal etmeye yönelik politikalar üretiyor. Bu şekilde bizi teslim almak istiyor. Sömürüyü, açlığı yoksulluğu, yaşatılan adaletsizlikleri görmeyelim.. Bunları unutalım istiyor. Yaşatılan onca acının sorumlusu emperyalizm, faşizm olduğunu bilmeliyim. bilinçlenmeyelim, gerçekleri görüp bu uğurda mücadele etmeyelim, hakkımızı aramayalım diye beyinlerimizi bulandırıyorlar.

Bu amaca ulaşabilmek için düzen her türlü araçlarıyla bizi yozlaştırıyor.
Dizileriyle yalan, gerçeklikle hiç bir alakası olmayan bir dünya yaratıyor.
Filmleriyle... hayal dünyasına hapsediyor bizi. Umutsuzluğu, yılgınlığı, değişime olan inançsızlığı, cinsellikle yozlaşmayı yaratıyor, büyütüyor.
Reklam panolarıyla.. bizi düzene özendiriyor.
Modasıyla, parasıyla, her türlü aracıyla bizi düzenine hapsetmeye çalışıyor.

Bu şekilde bizi yozlaştırıyor. Her anımızı etkileyebilmek için araçlarını geliştiriyor. Tek bir anı bile boş bırakmıyor. Reklamlarında kullandığı cümleler, renkler, kişileri en ince ayrıntısına kadar herşeyi düşünüyor ve politikalar üretiyor.

TEK AMACI BİZİ TESLİM ALMAK.. BEYİNLERİMİZİ İŞGAL ETMEK İSTEDİĞİ GİBİ BİZİ YÖNETMEK!

Bu kuşatmaya karşı direnmeliyiz. Çok güçlü araçlarla dik durmalıyız. Çünkü bu düzenin bize sunabileceği hiç birşey yok. Bu düzen bize hiç birşey veremez. Değer veremez, sevgi, saygı, vefayı öğretemez. Bu düzen bizi çürütür, yok eder, insanlıktan çıkarır. En temiz duygularımızı tahrip eder. Kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi unutturur. Bencil, bireyci bir yaşamı dayatır, bunalımlı, yalnız bir insan yaratır.

Çözümsüzlüğün içinde boğulmamızı sağlar. Kendimize olan güvenimizi alır, güvensizliği, mutsuzluğu yayar.

Yaşam içerisinde ayrıntı gibi duran, çok küçük ve sıradan şeyler, hepsi değişime muhtaç, devrimcileşmesi gereken şeylerdir. Çünkü sistem bizi taa bebekliğimizden beri kendi istediği şekilde ince ince işler. Lenin bu durumu şu şekilde özetlemiş: “Büyük şeyleri gerçekleştirmek için küçük şeylerle başlamak gerekir”.

Evet önce kendimizle savaşmalıyız. Hayatı politikleştirmek, düşmanın tüm politikalarına karşı politika üretmektir. Taarruzda olmaktır.

İktidar mücadelesi vermektir. Kitleleri politikleştirmektir. Ama bunu yapabilmek için biz önce kendimizi politikleştirmeliyiz. Kendi yaşamımızı örgütlemeliyiz. Kendimizle savaşmak, doğru olanı büyütmek, yanlış olanı mahkum etmektir. 

Yanlışla sonuna kadar savaşmaktır. Bir insan içinde hem yanlış hem doğru şeyleri taşır.. ikisi bir arada vardır. Biz devrimciler içimizde sürekli bunun savaşını veririz. Doğruyu büyütme, yanlışı yok etme savaşını verip bu savaşı kazanma iradesini sürekli hale getirmeliyiz. Bir ömür boyu devrimcilik yapmak istiyorsak bunu sürekli yapmalıyız. Dediğimiz gibi düzen hayatımızın her anına müdahale ediyor, bizi her türlü aracıyla etkilemeye, yozlaştırmaya çalışıyor. Hepimiz düzenden geliyoruz, ister istemez düzenin alışkanlıklarını taşıyoruz. Ve kendimizi ideolojik olarak donatmazsak, hayatımızı sürekli politikleştirmezsek yozlaşırız. Düzenin araçlarından etkilenmeye başlarız. Ve küçük küçük sızıntılarla düzen bizi kendine çeker. “Bundan birşey olmaz” dediğimiz olaylar büyüyüp kocaman bir soruna dönüşmüş olur. Normalde yapamayacağımız, düşünmeyeceğimiz şeyleri düşünmeye başlarız. Bencil ve bireyci bir dünyaya hapsolmuş oluruz.

Bunun için sürekli kendimizi geliştirmeliyiz. Hayatımızı, günlük yaşamımızı örgütlü hale getirmeliyiz.

10 sayfa kitap okumayla;
Dergiyi her hafta düzenli okumayla; Gündemi, haberleri her gün takip ederek; Düzenli politik filmler izleyerek; Sürekli eğitim yaparak... Hayatımıza yön vermeliyiz.

Düzene karşı bu araçlarla direnmeliyiz ve kendimizi büyütmek için istikrarlı bir programı hayata geçirmeliyiz. Eğer dimdik durmak istiyorsak, bir ömür boyu devrimcilik yapmak istiyorsak bunları yapmak zorundayız. Ancak bu şekilde emperyalizmin ve faşizmin tüm kuşatmasını yarabiliriz... Ve dünyada en temiz duyguları yaşatabilir, onurlu ve namuslu kalabiliriz.

0 Reviews