Devamını Oku »

Kitap Adı: Umudun Destanı
Yazar Adı: Seval Yaprak


Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız

Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız




ÖNSÖZ

Şairimizin bir önceki ‘Kavganın Şiirleri’ kitabının “Önsöz Yerine…” bölümünün son satırlarında şöyle bir söz vardı. Ne diyordu bir bakalım; “Her hayat bir romandır ve her insan kendi romanının kahramanıdır, diye düşünürüm hep. Siz okunması gereken en güzel ve öğretici kitaplardansınız. Biz kendi satırlarımızı yazmaya, romanımızı tamamlamaya devam ediyoruz. Emin olun ki son satırımız sizin satırınız olacak.”

Bu sözleri, 2016 yılının Mart ayında, İstanbul Bayrampaşa Çevik Kuvvet binasına yaptıkları eylem sonrasında şehit düşen kadın savaşçılar Çiğdem Yakşi ve Berna Yılmaz için söylemişti. Birçok anılar biriktirmişti Çiğdem ile, tutsaklıkta, dışarıda, aynı alanda, bölgede olmanın onurunu yaşamış Çiğdem’le. Çiğdem O’na bir söz vermişti voltalarının birinde; “Sen benden önce şehit düşersen seni yazacak, anlatacağım abla” diye. Ama toprağa ilk düşen Çiğdem’dir, şu an şiirlerle, türlülerle ve en güzel anılarla adı geçen yine Çiğdem’dir.

Bu kitabında da o güzel insanları hatırlayacağız, ‘ne zaman unuttuk ki?’ demiş te olursunuz, ama hatırlamak derken, bu şiirlerle anılarımızı yaşayacağız. Kendinizi o güzel yüreklerle bir arada bulacaksınız.
Bir önceki kitabından şöyle bir dörtlüğünü hatırlatmak isteriz Elif, Şafak, Bahtiyar adına yazdığı şiirinde;

Öyle güzeldiniz ki yoldaşlar Bu kirletilmiş dünyada Öylesine temiz,
Öylesine insan, Ölesiye umut…

Bize ne güzel duygular yüklüyor bu şiirleri, hele ki bu şiirler bir devrimcinin kalbinden, kaleminden çıkınca bir başka oluyor. Bize bu güzellikleri veren devrimci şairimiz Seval Yaprak kavganın ortasında, zorluklara rağmen mücadelesini devam ettiriyor. Şu an Türkiye faşizminin ‘terör listeleri’ diye yayınladığı ve insanları hedef alan meşru olmayan listelerinde başına ödül konulmuş, aranıyor durumdadır. Halkı ve vatanı sevmenin bedeli hep böyle olmuştur zaten. Bir örnek, usta şair Nazım Hikmet’ten. Bir şiiri vardı, adı ‘Vasiyet’. Diyor ya ilk mısra da;

“Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürünAnadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.”

İşte devrimcinin yüreği böyledir, vatanı içindir her bir kalp atışı. Şairimizin durumu da hiç farklı değildir. Vatanı, halkı ve yoldaşları için mücadelesinde, teslim olmayı değil, yoldaşlarının O’na öğrettiği gibi mücadele etmeye devam edecek. Bunun içindir listelerde olması.
Ama listeler, saldırılar, tutsaklıklar, hatta katliamlar devrimcileri durduramaz. Birçok kez tanık ettik faşizmin zulmüne, hala da etmekteyiz. Birçok yoldaşımızın şehitliğiyle günü karşıladığımız oldu. İlk duyduğumuzda aklımızdan neler neler geçer, öyle değil mi? Onları nasıl tanımlayacağımızı düşünürüz, O güzel canlarımızı hangi sözle anarız da Onlara layık olabilir diye düşünürüz. Dünyanın en güzel sözlerini bulmaya çalışırız anlatabilmek için. Bir slogan mı bulmalıyız, bir türkü mü yazmalıyız, bir şiir veya bir roman mı?
Aslında hepsi olabilir. Tıpkı birazdan okumaya başlayacağınız şiirlerde olduğu gibi. Yoldaşımız bize gösteriyor nasıl ve hangi sadelikle anlatacağımızı. Şiir yazmak için duyguların olmasının yeterli olacağını gösteriyor şair yoldaşımız. Evet, sadece duygu, kavganın her anında yaşadığımız, hissettiğimiz, bizi yönlendiren ve bağlayan duygularımız.
Çok fazla uzatmadan sizi şair yoldaşımız Seval Yaprak’ın bitmesini istemeyeceğiniz şiirleriyle baş başa bırakıyoruz. Tabi öncelikle yine bir önceki kitabından bir alıntı yapmak istiyoruz.

“Bırak kendini kavganın denizine
katsın seni okyanusun sonsuz gücüne dalga dalga vursun zulmün kıyıları ve getirsin seninle yarınları…”

İyi okumalar diliyoruz…

0 Reviews