
Basım Tarihi: Kasım 2014
Kurtuluş’tan
Ekmeğe ve adalete aç olan milyonların öfkesi ile savaşı
büyütüyoruz. Kavgamız ekmek ve adalet kavgası… Ve adaleti uygulamak, adaleti
sağlamak varlık-yokluk sebebidir bizim için.
Savaşı halklaştıracak olan güç, adaleti milyonlara taşıyacak
olan güçtür. Savaşı halklaştırıcak güç, en yoksullara yoksulluk nedenlerini
kavratacak ve kavrattığı ölçüde savaştıracak güçtür.
“Çağımız, emperyalizm ve proleter devrimler çağıdır” diyor
Lenin. Bu nedenle silahlı mücadele dışında bir kurtuluş yolu aramak, emperyalizme
boyun eğmektir. Silahlı mücadeleyi savunup geliştirmemek, teslimiyettir…
Silahı, silahlı mücadeleyi bitirme aracı olarak kullanmak “yenidünya düzenine”
ayak uydurmaktır. Yüzyıllardır direnen halklara ihanettir. Bu nedenle silahlı
mücadele bilincini, gerçeğini sokak sokak, semt semt, komite komite
örgütleyeceğiz.
Sevgili okurlarımız!
Kurtuluş’un bu sayısını ağırlıklı olarak “silahlı mücadele
ve emperyalizme karşı silahlanma” konusuna ayırdık.
Düşmanı tanımadan, savaşın yasalarına karşı savaşı geliştirmeden
mücadeleyi büyütmek, düşmanı altetmek mümkün değildir. Hem iç hem de dış
düşmana karşı savaş, amansız ve sürekli bir savaştır.
Geçmişte yaptığımız hatalardan dersler çıkarmadan,
olumluluklardan örnek alıp yeni örnekler yaratmadan “atılım” süreçlerini
öremeyiz. “Atılım” bir birikim ve örgütlenme sürecedir. “Atılım” savaşı
büyütme, düşmanı yenme ve sosyalizm iddiasıdır.
Atılım süreçlerini yaratan emek, militanlık, cüret,
kararlılık, inanç, coşku, özveridir…
Her şeyden önce kadroların, parti taktik ve politikalarını
ete kemiğe büründürmesinin ifadesidir. Atılım, kavgada ustalaşmanın ifadesidir.
Bugün en gençlerimiz büyük sorumluluklar altına giriyor.
Deneyimsizlik hiçbir zaman önümüzdeki bir engel olamaz. Yöneticiliği öğrenmek
ve öğretmek durumundayız.
Yöneticilik, “Ben varsam, Devrimci Sol var” bilincini
taşımaktır, bugünden yaratmak istediğimiz dünyayı yönetmektir. Yönetmek; şekil
vermek, dönüştürmek, iddiadır...
Her beş saniyede 165 çocuğun önlenebilir hastalıklar ve
açlıktan öldüğü bir düzende silahlanmaktan, silahlı mücadeleyi büyütmekten,
bedelleri göze alarak verilecek mücadele dışında bir kurtuluş yolu yoktur...
Halkların ekmeği olan adaleti sağlayacağımıza olan
inançla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder