Kitap Adı: Milisin El Kitabı / Milis Halkın Silahlı Gücüdür. Milis Silahlanmış Halktır.
İktidar mücadelesi yürüten hemen hemen bütün örgütlerin milis
gücü olmuştur. Milis savaşta orduları destekleyen halk gücü olarak
şekillenmiştir. Esasında halkın savaşa katılmasını sağlayan bir yöntem olarak
oluşmuştur. Zayıf ordular kendilerinden teknolojik olarak, silah gücü olarak
daha güçlü olan orduları yenmek için halkı kazanma, savaşa katma ihtiyacı
duymuşlardır.
Genel olarak halkı kendi saflarında birleştiren ordular zaferi
kazanan taraf olmuştur. Devrimci bir savaş söz konusu olduğunda ise halkın
savaşa katılımı çok daha büyük bir önem kazanmaktadır. Çünkü devrimci bir
örgütün tek dayanağı halktır. Devrimi yapacak olan halktır. Bu nedenle halkın
örgütlenerek savaştırılması devrimin olmazsa olmaz koşuludur. Milisi en özlü
ifade eden söz “Milis silahlanmış halk” sözüdür. Çünkü milis örgütlenmesinin
amacı bütün olarak halkı örgütleyerek savaştırmaktır.
Bu kitapta amacımız milisin ne olduğunu uzun uzun anlatmak değildir.
Burada amacımız milislerin savaşta neyi nasıl yapacaklarına dair
başvurabilecekleri bir el kitabı hazırlamaktır. Yani milislere savaşında
yardımcı olabilmektir. Bu nedenle bir milis ekibinin nasıl kurulması
gerektiğinden pankart asımına, bombalı ve silahlı eylemlere, bildiri ve
yazılama yapmaya kadar birçok konuda güncel bilgiler vermeye çalışacağız.
Emperyalizmle halklar arasındaki savaşta haklı ve meşru olan
halktır. Emperyalizmin askeri ve teknik üstünlüğü karşısında halkların gücü
tarihsel ve siyasal haklılıklarıdır. Dünya devrimleri tarihi ve dünya
halklarının sömürücü egemenlere karşı isyanlar tarihi göstermiştir ki, halklar,
egemen güçlerle olan savaşımlarında asla egemenlerin sahip oldukları silahlara
ve teknolojiye sahip olmamışlardır. Buna rağmen defalarca zaferler kazanmasını
da bilmişlerdir.
İlk köle isyanından günümüze bu savaş sürmektedir. Bu
savaşta halk esas olarak yaratıcılığıyla savaşmıştır. Bu bir yerde de zorunludur.
Çünkü silaha ihtiyacı vardır, savaşı sürdürmek için silah gereklidir. Ancak
silah üretmeye yarayan üretim araçları egemen güçlerin mülküdür. Bu durumda
halkların önünde iki yol vardır. Ya savaşmaktan vazgeçecekler, ya da her türlü
olanağı silaha çevirerek savaşacaklardır.
Tarih ayağında çarık olmayan, elinde silah olmayan halkların
zaferleriyle doludur Sovyetler, Vietnam, Çin, Cezayir, Küba, Bulgaristan,
Arnavutluk, Romanya ve diğerleri. Halklar emperyalizme karşı üst üste zaferler
kazanmışlardır ve bu zaferler devasa silahların değil, savaşan halkların
ellerinin, yürüklerinin ve bilinçlerinin ürünü olmuştur. Halk örgütlendiğinde
her türlü olanağı silaha dönüştürmesini de bilmiştir. Düşmandan silah ele
geçirmiş, kendi silahlarını üretmiş, baltasını, tırpanını, yabasını, sopasını
silaha dönüştürmüştür.
Bizim yapacağımız da budur. Halkın yaratıcılığını
devrimcilikle buluşturacağız. Yaratıcılık savaşın en önemli yasalarından birisidir.
Yaratıcılık yoksa zafer de yoktur. Cephe milisi yaratıcı olmalıdır. Her konuda,
hedef, eylem araçları ve eylemin gerçekleştirilmesi ve eylem sonrasında geri
çekilirken yaratıcı olmalıyız.
Halk savaşının en temel yasalarından birisidir yaratıcılık.
Tabi ki savaşın başka yasaları da vardır. Bu yasaları bilmek
ve uygulamak savaşta bizi güçlü kılar. Bu yasalar üst üste zaferler kazanmamızı
sağlayacaktır. Cephe milisi bu yasaları öğrenmeli ve kendi mahallesinin
koşulları içinde de uygulamalıdır.
Milisler asla bu yasaların kendilerine uzak olduğunu
düşünmemelidirler. Savaşın yasaları yalnızca gerillalar için, SPB üyeleri için
değil, milisler için de temel önemdedir. Örneğin savaşın gizlilik kuralları
milisler için can alıcı önemdedir. Gizlilik kurallarına uyup uymamak milislerin
kaderlerini de belirleyen bir etkendir.
Yine hile milislerin eylemlerindeki başarıyı belirleyen bir
etkendir. Hile yöntemlerini öğrenmeli ve bunları uygulamakta ustalaşmalıyız.
Milis hile yöntemlerini kullanmakta ustalaştıkça düşmana önemli darbeler
vurmaya başlayacaktır.
Temel önemdeki bir diğer yasa ise savaş alanının iyi
tanınmasıdır. Milis mahallesini taşına toprağına, kedisine, kuşuna kadar
tanımalıdır. Kim ne yapar, ne iş yapar, kimin devrimcilere ve düşmana bakışı
nedir, mahallenin kaç sokağı, kaç parkı, evi, işyeri var, düşmanın kurumları
neler, gerici-faşist örgütlenmeler var mı? Mahallenin kaç giriş ve çıkışı var,
düşman nereleri tutar? Bunlar bilinmelidir. Bunlar bilinmesi gerekli bilgiler
değil, öğrenilmesi zorunlu bilgilerdir.
Daha bunlar gibi pek çok yasası vardır savaşın. Biz milisler
için zorunlu olanları, bir eylemi örgütlerken nasıl örgütleneceği somut bilgisi
üzerinden anlatmaya çalışacağız. Bu kitap milisin, milis olmasa da milis
eylemleri yapmak isteyen; mahallesine, sokağına, evine, halkına sahip çıkmak,
onlar için bir şeyler yapmak isteyen herkesin el kitabı olarak tasarlanmıştır.
Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder