“Sosyalizm, Marx’ın sayesinde bir bilim
durumuna geldi.” Engels Engels’in Anti-Dühring isimli kitabının çevirisini
yeniden düzenleyerek yayınlıyoruz.
Neden böylesi bir ihtiyaç hissettik;
Kitabın düzenlenmesi konusunda; Türkçeye
Almancadan çevrilmiş hali, Türkçe ve Almancanın dil yapısının da getirdiği
farklılıklardan dolayı, uzun tek cümle halindeki paragraflardan oluşuyordu. Bu
paragraflar içerik ve anlamından kaybedilmeden tekrar orijinali ile
karşılaştırılarak daha kısa ve anlaşılır cümlelere bölünerek kısaltıldı.
Yine bugünün Türkçesinde kullanılmayan
kelimeler güncelleş- tirildi, bilimsel ifadelerin Türkçe anlamlarını
kullanıldı.
Kitabı okuyan her okurun anlaması ve kavraması
esas alındı. Örneklendirecek olursak; “utku” kelimesi yerine “zafer”,
“ayrıklama” kelimesi yerine “istisna”, “belit” kelimesi yerine “ilke”
kelimeleri kullanıldı. Ayrıca sol yayınlarda sıkça kullanılan ama günlük dilde
kullanılmayan ve anlaşılmayan bazı kavramların Türkçe karşılığı yazıldı. Örneğin
“lonca” kelimesi yerine, “usta kalfa birliği”, “manifaktür” kelimesi yerine
“makinasız işbirliğine dayanan fabrika” denildi.
“Doğal seleksiyon” yerine, yine günlük dilde
de kullandığımız
“doğal eleme” kullanıldı.
Bu yanıyla elinizdeki kitap bir özet değil,
birebir çeviridir. Ki- tabı çevirmedeki amacımız halkımızın rahatlıkla
anlayabilmesini sağ- lamaktır. Yıllar önce bu kitabı Türkçeye çevirenler
değerli bir iş yap- mışlardı. Ancak çevirilerin dili ağır ve Felsefe diline
hakim olanların bile okurken zorlandıkları bir dildir.
Engels Anti-Dühring kitabını neden yazmıştır?
Engels Anti-Dühring’i yazmaya 1876-1878
yılları arasında başlamıştır. Vorwärtz gazetesinde 3 Ocak 1877’den 7 Temmuz
1878’e kadar makaleler şeklinde yayınlanmıştır. Kitap olarak ilk baskısı 1877
ve 1878 yıllarında yapılmıştır.
Engels’in kitabı Anti-Dühring Marksizm’in
gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
Marx ve Engels’in yaşadığı dönemden itibaren
burjuvazi için en büyük tehlike kendi iktidarlarının yok olmasıydı. Bu
gerçeklik kaçınılmazdı, ama yine de komünist ideolojiyi yok etmek için burjuva
devletler olanaklarının tamamını kullandı. Tutuklamalar, çıkarılan ya- salar,
sürgünler bu baskıların bir yanını oluştururken, diğer bir yanını da ideolojik
olarak Marksizmi bitirme yok etme- bugünde olduğu gibi- uğraşındaydılar.
Aynı zamanda komünist düşünceyi ideolojik
olarak yok etmek demek, Marx’sız bir sosyalizm düşüncesini yaymak, bunun
doğruluğunu ispatlamak demekti.
Bunun için her türlü bağnazlığa başvurarak; 1-
Marksizm’in bilimsel yanını,
2- Materyalist ve diyalektik düşünce
sistematiğinin yanlışlığını,uzlaşmacı ve reformist bir noktaya çekmek için,
kullanabilecekleri tüm üniversite öğretim görevlilerini devreye soktular.
Burjuvazini tüm çabası Marksizmi bilimsel olarak yok etmeye yönelikti.
Marx ve Engels yaşadıkları dönemde
burjuvazinin bu saldırı- larına kendi cephelerinden cevap verdiler. Engels’in
“Anti-Dühring” kitabı burjuvaziye ve oportünizme karşı verilen ideolojik
mücadelede önemli bir örnektir.
Marksizm’in tartışmasız bir bilim ve dünya
halklarının kılavu- zu olması dünya devrim tarihi içinde onlarca defa
kanıtlanmıştır. Her ülkenin devrimcileri kendi özgün koşulları içinde
Marksizm’i uyarla- mış ve emperyalizme karşı savaşta kılavuz edinmiştir.
Marksizm’in yaşayan ve gelişen bir bilim haline gelmesi, toplumların
gelişiminin doğal bir sonucudur. Çünkü Marksizm doğanın ve toplumların gelişim
yasalarını eksiksiz çözümlemiş ve sistemli, anlaşılır hale getirmiştir. Dünyayı
nasıl anlayacağımızı, yorumlayacağımızı ve değiştireceğimi- zi öğretmiştir.
Lenin’in ifade ettiği gibi Engels’in
Anti-Dühring yapıtı içerik bakımından zengin ve öğretici bir kitaptır.
Kitap sadece Marksizm’in oturduğu üç temel
ayağı; 1- Felsefe
2- Politik
ekonomi
3- Bilimsel
sosyalizmi
ayrıntılı bir şekilde açıklamakla kalmaz aynı
zamanda da işçi sınıfının düşmanına karşı uzlaşmaz mücadelesinin, burjuvazi ve
oportünizm- le ideolojik mücadelenin örnek bir başyapıtıdır. Aynı zamanda
Lenin, Anti-Dühring’i Komünist Manifesto’dan sonra işçi sınıfının başyapıtı
olarak adlandırır.
Anti-Dühring kitabını Engels yazmıştır, ama
Dühring’in orta- ya attığı teorik karmaşayı bilimsel olarak çürütmek için
Marx’ta aktif olarak kitabın yazılmasına katılmıştır. Çünkü Marx, Dühring’in
yazılarının özellikle oportünizmin temel ideolojik yapılanmasını oluşturdu-
ğunu ve o sürecin devrimcileri (Sosyal Demokratlar) içinde ciddi bir etkilenme
olduğunu görür. Bu nedenle Marx Dühring’e verilecek ce- vabı önemsemiş ve
burjuvaziye karşı yürütülen ideolojik mücadelenin bir parçası olarak görmüştür.
Çünkü Eugen Dühring o dönem için bi- linçli olarak burjuvazinin ideologluğunu
yapmış, sol içinde Engels’in deyimiyle ucube düşüncelerini yaymış, özellikle
oportünizmi etkile- miştir. Dühring’in düşünceleri Alman üniversitelerinin
kürsülerinden yayılmış, burjuvazi Dühring’i, Marksizm’i “bilimsel olarak
çürütme- nin” bir aracı olarak kullanmıştır. Yani, günümüzde de olduğu gibi,
burjuvazi solu solla vurarak Marksist ideolojiyi önce saptırıp sonra da yok
etme hesabı yapmıştır.
Bir yandan, o dönem, yani 19. Yüzyılın ikinci
yarısından itiba- ren Marksizm’in teorik zaferi, Marksizm düşmanlarını,
özellikle opor- tünizmi Marksistmiş gibi görünmeye zorluyordu. Diğer yandan da,
19. yüzyılın altmışlı ve yetmişli yıllarında oportünist düşünceler sosyal
demokratlar arasında yaygınlaşıyordu. Bu aynı zamanda Bismarck’ın “Sosyalistler
Yasası”nı (Sozialistengesetzes) çıkardığı döneme de denk gelir. Artık ideolojik
mücadele açık düşman burjuvazinin yanı sıra, iç düşmanla mücadele de önem
kazanmıştır. Bu koşullar içinde Marx ve Engels’in oportünizmin ve revizyonizmin
içinde yaşanan sağ sapmalara, Marksist teoriden sapmalara karşı mücadelesi de
keskin ve sert bir çizgi almıştır. Güncel bütün gelişmeler takip edilmiş ve her
sapmaya karşı ideolojik mücadele verilmiştir.
O dönemim öne çıkan isimlerinden Eugen Dühring
sağ sapma- nın başını çekenlerdendir. “Marx’sız bir sosyalizmin” savunucusudur
ve Sosyal Demokratların saflarında epeyce bir kafa bulanıklığı yarat- mayı
başarmıştır.
Friedrich Engels: ANTİ DUHRİNG (Boran
Yayınları)
Bay Eugen Dühring’in Bilimi Alt Üst Edişi
Marxs’ın cevap yazılması konusunda Engels’e
ısrar ettiği ve ortak bir çalışma sonucu ortaya çıkan Anti-Dühring kitabının
“başkahramanı” Eugen Dühring kimdir?
Memur bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen
Eugen Dühring Berlin üniversitesinde hukuk öğrenimi görmüştür. Gözlerinde
yaşadığı bir rahatsızlık sonucu felsefe ve ekonomi bölümüne girmiş, aynı
yıllarda Berlin üniversitesinde bu dallar üzerine öğretim görevli- si olarak
çalışmıştır. Bu süreçte felsefe, ekonomi üzerine yazıları yayınlanmıştır.
Yayınlanan yazılarından kaynaklı görevinden atılmış ve mesleğini icra etmesi
yasaklanmıştır.
Bu “komünist profesöre” karşı anarşist J.
Most, revizyonist E. Bernstein ve Bebel gibi sempatizan bir kesim oluşmuş,
yazdıkları ile bu kesimi etkisi altına almayı başarmıştır.
Dühring’in meslekten men edilmesi ile sempati
kitlesi özellikle öğrenciler arasında genişlemiş ve öğrenciler Dühring lehine
gösteriler yapmışlardır. Özellikle Dühring yandaşları meslekten men edilmesini
Dühring’in haklı ve doğru olduğunun kanıtı saymışlar ve kitaplarının
yazılarının yayınlanmasından öncülük etmişler, Engels’in Vorwärtz’de
yayınlanmaya başlanan Anti-Dühring makalelerini eleştirmişlerdir. Hatta sosyal
Demokratların 1877’de Gothaer Parti kongresinde J. Most Engels’in Dühring
üzerinde makalelerinin yayınlanmasının ya- saklamasını istemiştir.
1878 yılında Engels’in Anti-Dühring kitabının
yayınlanması ve Dühring’in yazılarının bilimsel olarak çürütülmesi ile Dühring
sosyal demokratlar içinden hızlı bir şekilde kaybolmuştur. Bu kayboluşun- da
aynı zamandan o yıl Bismarck’ın çıkardığı “Sosyalistler Yasası”da kuşkusuz
etkili olmuştur. Çünkü bu yasayla birlikte Sosyal Demok- ratlar illegaliteye
çekilmek zorunda kalmışlar, sürgün ve tutuklamalar yaşamışlardır.
Eugen Dühring, 1880’li yıllarda tamamen sağa
sapmış bir şe- kilde siyasi arenaya tekrar çıkmış ve anti-semitizmi savunan bir
ki- tabı yayınlanmıştır. Bu kitapta “bilimsel” olarak Yahudilerin neden yok
edilmesi gerektiğini ve Yahudilerin doğası gereği tüm halkların düşmanı
olduğunu ve ortadan neden kaldırılması gerektiğini savun- muştur. Dühring’in
yazıları Nazi Almanya’sında okul kitapları olarak okutulmuş ve Nazi faşizminin
ideolojik olarak beslendiği bir kaynak olmuştur.
Eugen Dühring, oportünizmin en uç noktaya
kadar savrulup, son tahlilde düşman saflarına hizmet ettiğinin somut bir
örneğidir. Eugen Dühring’in yaşamı, “Komünist profesör”den, faşizmin kafatasçı
ideoloğuna kadar uzanan bir yaşamdır. II. Paylaşım savaşı sonrasında Dühring’in
sosyalist ülkelerin tamamında ırkçı ve kafatasçı kitapları yasaklanmıştır.
Anti-Dühring yayınlandığı andan itibaren
oportünist ve reformist düşüncelere karşı mücadelenin el kitabı olmuştur. Bugün
de bizim açımızdan bu kitap önemlidir. Çünkü ne burjuvazi değişmiştir, ne de
oportünizm ve reformizme karşı mücadelemiz bitmiştir. Çünkü burjuvazi Marksizmi
çürütmek ve revize etmek, kendi belirlediği sınırlara hapsetmek için sol
görünümü altında ideologları kullanmakta, oportü- nist ve reformist
örgütlenmeleri bu ideologlar aracılığı ile etkisi altına almaktadır. Silahları
betonlara gömdürüp, emperyalizme karşı kaçınıl- maz olan silahlı mücadelenin
yerini “barışçıl” mücadele yöntemlerine bıraktırmaktadır.
Kitabı yeniden çevirmemizin diğer bir nedeni
kitabın halkımız tarafından yaygın olarak okunmasını sağlamaktır.
Engels bu kitabında bilimsel sosyalizmi sade
bir dille açıklamış, o zamana kadar Marx ve Engels’in temsil ettiği diyalektik
yöntem ve komünist dünya görüşünü tutarlı bir biçimde açıklamıştır. Sosyalizmi
savunanlar romantik inanç taşıyıcıları değildir. Sosyalizm mutlak gelecek
olandır, Engels bunu tüm bilimselliği ile bu kitabında maddelendirmiş ve
açıklamıştır.
Felsefe denince uzak duran büyük bir kesim
vardır. Çünkü çevrilmiş felsefe kitapları genellikle anlaşılmaz, karmaşık
sözlerle doludur. İlkokulu zorla bitirebilen en yoksul kitlelerin bu tür
karmaşık kitapları anlaması elbette zordur. Karmaşık ya da anlaşılmaz yazan
sosyalizmin ustaları değildir, Engels’in sade anlaşılır bir dili vardır…
Felsefeyi anlaşılmaz yapan, elit bir avuç insanın tekeline veren burjuvazinin kendisidir.
Çünkü düşünen, sorgulayan ve hareket geçen bir halk onun korkulu rüyasıdır. Bu
nedenle halkların kafasını karıştırmak, bulanıklaştırmak isterler.
Biz ezilen, yoksul bırakılan halklar
okumalıyız. Haklılığımız nereden gelir, bilimsel olarak oturduğu temel nedir,
gelecek için umutlu olmamızın temeli nedir, tüm bunları yerli yerine oturtmak
için okumalı ve öğrenmeliyiz. Bunun için özellikle sosyalizmin ustalarının
yazdıklarını okumalıyız. Okurken göreceğiz ki dilleri son derece anlaşılırdır.
Bilgimizi artırarak dünyaya umutla bakabilir
ve dünyayı değiştirebiliriz.
Bilgimizi artırarak kendimize inancımızı
güçlendiririz. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Marksizm’i ve Leninizm’i kendine
kılavuz edinmiş sosyalizme inanan, sosyalizm için bedeller ödeyen devrimcilerin
kolektif çalışmasıyla oluşmuş bir ürünüdür.
Grup Yorum emekçisi Ali Aracı kitabın
çevirisine 2019 yılında yoğun baskı koşularında başlamış, tutuklanmasının
ardından hapishanede çevirisine devam etmiştir.
Her sayfası elle yazılmış, kopyası da elle
yazılarak hapishane dışına yollanmıştır. Çeviri yapılırken Silivri Hapishanesi
Özgür tutsakları çevrilen bölümleri okuyarak, düzeltmelerle, önerileriyle
katkılarını sunmuşlardır. Kopyaları dışarı çıkarılmış, yoldaşlarımız dizgisini
yapmış ve dışarda ülkemizden binlerce kilometre uzaklıkta Anti Emperyalist
Cephe emekçisi Nurhan Erdem-Aşoğlu tarafından tekrar gözden geçirilmiş ve
orijinal dili ile karşılaştırılmış, düzeltmeler yapılmıştır.
Bu kitap, sıla ve gurbetin, içerisi ve
dışarısının iç içe geçtiği, hapishane duvarlarını, ülke sınırlarını aşan, ortak
inancın ve ortak ruhun yarattığı, yoldaşlarımızın emeğidir.
Marksizm, savaşan, emperyalizme karşı
sosyalizm mücadelesi veren devrimcilerin kılavuzu olmaya devam ediyor. Çünkü
emperyalizm Marksizm’i yok edememiştir. Marksizm bizim mücadelemizde,
beynimizde yaşamaktadır.
Sosyalizm dünya halklarının geleceği ve
umududur…
Yaşasın Marksizm
Yaşasın Sosyalizm
Kitabı İndirmek İçin Linke Tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme