Tavır Yayınlarından Yılgınlığa Yer Yok Saflarımızda Çıktı

Kitap Adı: Yılgınlığa Yer Yok Saflarımızda
Yazar Adı: Rezzan Şengül
Yayınevi: Tavır
Basım Tarihi:  Ağustos-2021 

Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız

Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız

Bir gerilla namlusunda

Bir işçinin balyozunda

Bir öğrenci boykotunda

İşte tam orda

sıkılı yumruklarda

bizim şiirlerimiz.

 

Hayata şiir yazmak, devrimcilerin tarihsel eylemidir. Ve bu eylem, doğası gereği

sevdadan fedaya uzanan derinlikte kapsar hayatı. REZZAN ŞENGÜL, bu derinliği sade

bir dil ve üslup ile şiirleriyle aktarıyor bize.

Halk için, vatan için devrim yolunda yürüyenlerin ve bir devrim fırtınası yaratanların

isimlerini şiirlerinde yaşatarak, şiir deryasında yol alıyor şairimiz.

Devrimcilerin tarihsel eylemi; bağımsızlık, özgürlük ve sosyalizm için savaşmaktır.

Bu savaş içinde karşınıza çıkan zora, zorbalığa boyun eğmemek, hedefinden şaşmamak ve

hep ileri yürümektir devrimcilik.

Emperyalist katillerin karşısına geçip hesap sormak demektir. Hayat denilen kavgada

şiir gibi dövüşmektir.

 

“Kavganın ortasındaydı,

Savaştı ömrünce!

İnanç, kararlılık ve cüretle...

Koçak yolda,

Yıldızlar kervanı seyrinde...

Bu yolda her düşenin gövdesi

bir devrim fırtınası yaratır.

Bir devrim fırtınasıdır bu esinti.”

 

Şiir gibi dövüşmek nedir denirse...Che’den Mahir’e Kurtuluşa Kadar Savaş’anlara bakın deriz. Ki ancak hayatın mayasına onur ve umut

katanlar böyle dövüşürler. Yalın yumrukları ve yağız yürekleriyle yazarlar onurun ve umudun şiirini

hayata.

 

Devrimcidir onlar. Halkın zora, zorbalığa boyun eğmeyen halidirler. Nerde bir hak- sızlık varsa,

orada zalimin karşısına çıkarlar. Kuşandıkları halkın haklılığıdır. Savunduk- ları halkın onurudur.

Uğruna ölümü ve zülmü alt ettikleri de halkın umududur.

“Bir gün eve dönüş yolunda,

Annem yine sıkıca kavramış elimden koşar adım ilerlerken,

Ben soluk soluğa kalmışım, Bilmem farkında mı?

Sağımızda beyaz bir duvar, üzerinde kırmızı bir boyayla

“Evimizi yıkanın sarayını yıkarız!” y

I          

Okudum yüksek sesle,

sordum anneme, “nedir bu?” İki kelimeyle geçiştirdi,

yıkım varmış...

Tam o esnada çatışmanın ortasında bulduk kendimizi: yan sokaktan iki teneke çıktı karşımıza,

önüne katmış kadın erkek genç yaşlı kim varsa...

Biber gazı ard arda patladı, azgınca bir saldırı...

Zora zorla karşılık vermek her insanın hakkı!”

 

Hayatı-hayatın içinde tanıyandır gecekondu halkı. Burjuvazinin en çok gözüne batan yerlerdir,

işçilerin ve emekçilerin TEK GÖZLÜ SARAYLARI.

 

Gecekondu halkı için mahalle BİR VATANDIR, BİR ADA. HER EV BİR MEVZİ. Ge- cekondu halkı omuz omuza

savunurlar VATAN’larını, ADA’larını.

MUHAREBE ALANI GREV’dir

üretimden gelen gücünü kullanmak SINIFLAR SAVAŞININ CANLI PRATİĞİDİR

başını koyduğun gecekondusunu savunmak.

 

Halk okyanusunun içinde Palamarcı da olacağız, Lostromo da, Suvari de olacağız, Kaptan da.

Yani Halkın Milisi Olacağız, Gerilla da.

Yılgınlığa, karamsarlığa, umutsuzluğa yer yok saflarımızda. EVİMİZ, MAHALLEMİZ, YURDUMUZ

Her karış toprak bizim mevzimiz. Onurlu halkımızın her insanı HALK NEFERİMİZ- DİR.

 

Düşler kuracağız, düşlerimizi ete ve kemiğe büründürerek özgürlükleri hayata geçire- ceğiz.

Ve artık yaşam

Sorgulamaktı kirletilen geceleri Sorgulamaktı sofradan çalınan ekmeği Unutulmuş gülüşleri

Ve puşt zulası ölümleri!

 

Artık direnmekti yaşamın tek adı Ödemekti insanı sevmenin bedelini

En güzel türküleri söylemekti hep bir ağızdan Çakal ulumalarına inat!

 

Unutmamaktı çiçeklerin adını Karanfilin kokusunu Korumaktı insan onurunu Tüm onursuzluklara inat!

Çoğaltmaktı yüreğinde sevdayı Savaşmaktı güzel bir dünya için!

Ve ertelememek güzellikleri üstü örtülü zamanlara Temmuz’da yağmur olup yağmak

Eylül’de çiçeklenmekti rüzgara inat!

Ve bilirim

Kavgada kararlıysa yüreğim Kendimle dost olurum ancak!

Tüm hırpalanmışlığına inat Yediverendir yine aydınlık yüreğin Sitemlerin kar etmez

Kim söyleyebilir, sevdaların bitimli olduğunu Yaşatacağız sevdayı da

Kavgamız gibi Faşizme inat!

Açık ki katledilen geceleri sorgularsanız, BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR bir vatan gerçeğine çıkarsınız. Artık

kapatamazsınız gözlerinizi yaşanan gerçeğe. Tek bir yol vardır önünüzde gideceğiniz.

 

SOFRADAN ÇALINAN EKMEĞİ SORGULARSINIZ. ELİNİZ EMPERYALİST KA- TİLİN GIRTLAĞINA UZANIR. KUŞANIRSINIZ

HALKIN ÖFKESİNİ VE İNANCINIZIN DAĞLARINA ÇIKARSINIZ.

 

GAYRI TABUR TABUR KALKSA DA EMPERYALİSTLERİN KATİL ORDULARI, TERK ETMEZSİNİZ GÖNÜL DAĞINIZI. ÇÜNKÜ

GÖNLÜNÜZDE HALK VE VATAN SEVDASI VARDIR.

Adım attığımız her CEPHE’de savaşarak çelik çekirdekten nüvelere dönüşeceğiz.

Ölümü yenerek zafere ulaşacağız.

 

Ölümle ve Düşmanla Barış İçinde Olmayacağız. Bizi öldürmek isteyenlerle uzlaşmayacağız.

Emperyalizm ve işbirlikçileri karşısında devrimci gerçeğimiz budur. Bağımsızlık, özgürlük ve onur,

büyütülen umuttur.

 

REZZAN kardeşimin şiirleri ANADOLU KOKUSUDUR! DEVRİMCİ GELECEĞİN REHBERİDİR.

Kavgamızın şiirlerini önce hayata yazacağız.

Hayat denilen kavgayı hayatın içinde, inancımızla, bilincimizle, cüretimizle ve UMUDUMUZLA

zaferle taçlandıracağız.

REZZAN kardeşimin yolu şiir okyanusunda açık olsun.

Devrimci sendikacı, şair, yazar

Hasan BİBER